Tarih her kuşakta yeniden yazılmalı, çünkü geçmiş değişmez ama şimdi değişir; her kuşak geçmişle ilgili yeni sorular sorar, her kuşak atalarının deneyimlerinin farklı yanlarını yeniden yaşarken yakınlık duyduğu yeni alanlar bulur.

Christopher Hill

1903 yılında iki katlı olarak iç sofalı plan tipinde inşa edilen konak, ikâmet amaçlı düzenlenmiştir.

Evin önünde devşirme mermerden yapılan eyvan şeklinde giriş bölümü bulunmaktadır. Çift kanatlı ve üzeri ışıklıklı ahşap bir kapı ile evin giriş kat sofasına geçilmektedir. 

Burada 3 oda, hela ve katlar arası bağlantıyı sağlayan ahşap merdiven yer almaktadır. Ayrıca bugün mutfak olarak kullanılan harçevi bulunmaktadır. Zemini tahta döşemeli olan sofa da mermer işlemeli çeşme ve lavoba bulunmaktadır. Odalar sade bir düzenlemeye sahiptir. Güney taraftaki odaların dolap ve çiçeklikli yüklükleri ahşap işçiliğe sahiptir. Kapı önündeki asma ile de bilinen Türkay Konağının restorasyonunda tüm bölümler aslına uygun olarak korunmuş ve restore edilmiştir. Konağın kapısında yer alan yüzyıllık asma, yenileme çalışmalarında da tekrar edilmiş. Girişteki iki odanın camları el yapımı asma vitray desenleri ile düzenlenmiştir.

Çift kollu ahşap merdiven ile çıkılan üst katta 3 oda ve hamam yer almaktadır. Sokak yönünde çıkma yapan ve sade bir iç mekan anlayışına sahip sofanın penceresi önüne, duvar boyunca ahşap sedir yerleştirilmiştir. Burada aynalığı kabartma şeklinde üzüm sarmaşığı motifleri ile bezeli mermer lavobo bulunmaktadır. 

Evin  iç mekanlarında sade ve ağırbaşlı bir süsleme anlayışı hakimdir. Dolaplarda çiçeklik gözlerinde oyma – geçme yöntemiyle oluşturulan yalın süslemeler bulunmaktadır. Bunlardan başka, sofa ve odaların çıtalı tavanlarının ortasında bulunan ve aynı kompozisyonu tekrarlayan göbekler mevcuttur. Her iki katın sofasında bulunan lavobaların mermer aynalıklarındaki bitkisel süslemeler dikkat çekicidir. Evin alt katında, girişin hemen sağındaki odada iki adet ‘Maşallah 1320’ yazılı alçı rafın da vaktiyle odanın dekorasyonuna katkıda bulunduğu söylenebilir.

Sofa tavanında, göbeğe asılı duran eski gaz lambası ise, estetik güzelliği yanında, yakın zamanlara kadar bu evlerin aydınlanmasında üstelendiği rolün hatırasını yaşatmaktadır. Giriş kat tavanında ana kapıya bağlantılı ‘Kim Geldi’ penceresi ise 2. Katta oturan ev sahiplerini aşağıya inmeden gelen misafiri görüp, bağlantılı ipi çekerek kapıyı açmalarını sağlayan eski bir düzenek, bir nevi günümüzün görüntülü diafonlarının ilk versiyonu.

Tandır evi ve ahır elemanları evin arkasına gelen hayatında yapılmıştır. Bunlardan ahır yıkılmış olduğundan günümüzde mevcut değildir. Tandır evi ise günümüzde Nahide – İhsan Türkay Vakıf evinin aş evi olarak hizmet vermektedir. Her Cuma hazırlanan yemekler çevrede ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. Tandır evi içinde yer alan eskiden kadınların çamaşır makinesi olarak kullandıkları üzerinde çamaşırları döve döve yıkadıkları ‘Don Taşı ‘ da olduğu gibi korunup üzeri cam muhafaza ile kaplanmıştır. Tandır evi günümüzde Vakfın ve Türkay Konağının felsefesine uygun olarak Hz Mevlana, Ömer Hayyam dizeleri, Türk el sanatlarının en güzel örneklerinden çini süslemeler ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk portresi ile dekore edilmiştir. Ayrıca küçük bodrumunda iki bölümlü izbesi bulunmaktadır. Bu bölümlerde de Sami Türkay’ın çektiği fotoğrafların sergisi yer almaktadır.

116 yaşındaki Türkay Konağı Kurtuluş Savaşını ve Cumhuriyet’in ilanı gibi birçok tarihi olaya da tanıklık etmiştir, günümüzde de Nahide – İhsan Türkay Vakıf Evi olarak Sivrihisarlılara ve Türkiye’ye hizmet etmektedir.